13 Eylül 2008

Kara Kız



‘Aboo! Ne yaparım ben! İki çocuk, bir de çört koca. Ceddi cehenneme! Aboo! Gitti, gitttiiiiiiii! Kara kızım gitti!’
Gece fazla kaçırmışım. Sabah gözlerim uyandı, ben bir türlü uyanamadım. Yatakta öylece yatarken bu sesle yerimden fırladım. Sesi tanıyordum. Pencereden bakayım dedim, annem pansiyonun çarşaflarını yıkayıp asmış terasa. Her yer bembeyaz.
Telaşla aşağıya indim. Bahçede bir kalabalık. Asiye ablanın elinde bir bardak, bir sürahi. Çember olmuş evin kadınları, yerde oturan bir kadına bir şeyler söylüyorlar.
Yerde oturanın sadece ayakları görüş alanım dahilinde. Topukları çatlak çatlak, kara kara ayakları. Aa Ümran bu! İnekçi Ümran... Durup durup ‘kara kızım gittiiiii’ diye bağırıyor. Ama onun kızı Reyhan. Sarı, sapsarı bir kız çocuğu.
Annem kulağıma eğildi hemen, kötü haberi alçak sesle vermesi gerek ya,usul usul anlattı. Arkadaki boş arazide otlayan siyah inekmiş Ümran’ın kara kızı. Felç inmiş ineğe. Öğlen su vermeye gelen Ümran bir bakmış, kara kız oturmuş yere, boş gözlerle bakıyor ona. Hiç ses etmemiş, heyecanlanmamış Ümran’ı gördüğüne. Oysa hep coşarmış onu görünce. Anlamış Ümran bir şey olduğunu. Hemen en yakın eve, bize koşmuş veteriner çağıralım diye. Veteriner gelmiş bakmış, ‘uyutmak gerek,’ demiş, ‘bu hayvan gitmiş.’
Ümran’ı sakinleştirmek zaman aldı tabii. Kendimi ‘üzülme, yenisini alırsın’ derken bulunca, ağzımdan çıkanı kulağım duyunca, çok utandım. ‘Kara kızım’ diyordu o ineğine. Başkası yerini dolduramazdı elbette. Zaten Ümran da yüzüme dolu dolu baktı; ‘Entari mi bu be!’ dedi sadece. Ağzımı açamadım. Utandım. Çok utandım…

3 yorum:

Merkatia dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Merkatia dedi ki...

ya zizaniam benim, denir mi hic oyle yaa. iste insan bazen bilemiyor, sanki baska biri aliyor sazi eline virvirvir senin agzindan konusuyor. Ben de oniki sene onceydi. Agbimin ilk nisan toreninde babamlarin masasina ilismisim. Bes kardes dizilmisler yanyana, bir sohbet, bir kahkaha. En buyuk amcam basladi anlatmaya. Oyle balkonda otururken tele bes kus konmus. Icinden kuslari hemen isimlendirmis, ayhan, suheyla, selma, altan, aydogan. bakalim ilk kim ucacak oteki diyara diye. En buyuk kendisi, hakikaten de ayhan havalanivermis. Buna gulustu masadakiler. Ben de guldum. Sonra da "ee amca telgraf cektiniz oteki tarafa, haber bekliyorsunuz tabi ki" dedim. Butun masa bana donup bos gozlerle bakti bir sure, sonra kendi sohbetlerine geri donduler. Soylenecek laf mi yani. Amcamin kuslarinin kehanetine ragmen en kucuk kardes olan babam gitti once, sonra Suheyla halam, iki numara. Bu sene de Ayhan amcam. Soylenecek laf degildi ama keske simdi burada olsalar da yine yapsam bir densizlik. beni kinayan bakislari altinda utanmaya raziyim.

Adsız dedi ki...

sözün bittiği an lara illa bir iki kelam sıkıştırmak isteriz de beceremeyiz yaa aynan böyle bir durum ....


ama kadının verdiği cvp ta çok fena entarimi bu bee
değil tabi bir inek nerden baksan en az 1 000 ytl oda en azzz