2 Kasım 2008

Eller



Alnında kaç çizgi vardı, dişlerin çarpık mıydı, inci gibi miydi yoksa? Yara izi var mıydı yüzünde ya da çilin, benin?
Unuttum.
En çok elleri unutmaktan korkarım ben.
Başparmaklar önemlidir mesela. Bazıları balyoz gibi olur. İnceden inceden ilerler, tırnağın başladığı yerde genişler. Çirkindir bu tür başparmaklar. Bir parça buyurgan durduklarından belki.
Tırnaklarının şekli değişiktir herkesin. Kimileri geniş, kimileri dar ve uzun. Kimilerinin tırnakları etine yapışmıştır, asla bırakmaz. Pek hodpesent, pek bencil.
Bazıları yamuk keser tırnaklarını, bazıları yuvarlak, bazıları düz. Herkesin tırnak şekli dedim ya ayrı.
İşaret parmakları eğridir bazen, bazen dimdik ve düz olurlar. İşte onlar hedefi hiç şaşırmazlar. Orta parmaklar, serçe parmakları, başparmaklar....
En çok elleri unutmaktan korkarım ben.
Bazı eller büyük, kocaman, bazıları küçük, kendi halinde, iddiasız. Bazı eller güven verir.
Kalın parmakları severim. Sert elleri. Kendinden emin, kendinde elleri...
İnce uzun parmaklar korkutur. Güvenemem onlara. İnanmam.
Bazı ellerin içinde kaybolur elim. Tutarlar sımsıkı. Yumruk olurlar o eller. Benim diyen el gelse, açamaz o yumruğu. Ben işte en çok o elleri severim.
En çok elleri unutmaktan korkarım ben. Elleri unutunca bilirim. Bilirim ki o ellerin sahipleri değemez artık bana.
Kendinden vazgeçer hafızam. Zorlamaz ne beni ne kendini. Geri çağırmaz el ele verip unuttuğumuz elleri.
Ben o kadar çok el unuttum, unutmaktan o kadar bıktım ki...

2 yorum:

pRncfRn dedi ki...

Ve tutamazsın bir daha o elleri...
ELlerine sağlık...

Biraz dedi ki...

Tipki gozler gibidirler...hatta daha cok fazla bilgi barindirirlar eller.
Sadece ellere bakarak bile kisinin karakteri hakkinda bir fikir sahibi olursunuz.
Sirf bu yuzden cogu zaman once ellere bakarim sonra gozlere...