23 Aralık 2008

İyi Ki Doğdun Anne!


Unuturum diye umut etti ama unutmadım tabii. Tüm gün hiç ses etmedim. Unutmuşum gibi yaptım.
Kutlama istemiyordu. ‘Ne kutlaması şimdi evladım’ diyordu. Ben de her seferinde ; ‘Nedenmiş o? Tabii ki kutlayacağız doğum gününü. Yeni yılı da kutlayacağız’ diye karşı çıkıyordum.
Her zamanki gibi karşı çıkıyordum. Alışkındı karşı çıkmalarıma annem. Karşı çıkmamı aslında seviyordu.
Evden çıkması gerekti. Fırsat bildim. Üşenmedim kalktım taa Divan’a gittim. Kendimi bildim bileli doğum günü pastaları Divan’dan alınır bizim evde. Geleneği bozmadım ama bu sefer küçük bir değişiklik yaptım. Krokanlı çikolatalı pasta yerine rengarenk meyveli küçük bir pasta aldım. Sonra bir demet de beyaz gül. En sevdiği çiçek annemin.
Eve vardığımda henüz dönmemişti. Mükellef bir sofra kurdum. ‘Senin salataların başka’ diyen anneme bol kajulu kocaman bir salata yaptım.
Sonra gittim yatağıma kıvrıldım. Kitap okurken uyuyakalmışım.
Kilitteki anahtar sesiyle uyandım.
Anahtarıyla açtı kapıyı. Zili çalmadı. Mutfağa girdi hemen. Sofrayı görmüş olmalı ki ağlamaya başladı. Sessiz sessiz ağlıyordu. Bekledim. Ağladığını görmemi istemez diye düşündüm.
Sonra yanına gittim. ‘Göz nezlesi oldum herhalde, gözlerim yaşarıyor’ dedi. ‘Yaa, evet,’ dedim, ‘Salgın. Okulda da bütün çocuklar hasta.’
Sofraya oturduk hemen. Afiyetle yedik yemeğimizi. Kırmızı Lübnan şarabı eşliğinde. ‘Bu şarap çok güzelmiş. Yine gitsen de daha çok getirsen’ dedi. ‘Giderim,’ dedim, ‘sonbahara giderim.’
Pastaya geldi sıra. Pastasının üzerindeki mumu üflerken dilek tuttu bir sürü. Söylemedi ama hepsini biliyordum dileklerinin. Kendisi için dilediği şeyler değildi. Kendini düşünmesini hiç beceremezdi ki annem benim.

Fon Müziği: Édith Piaf - Hymne A l'Amour

2 yorum:

Aydan Atlayan Kedi dedi ki...

Mutlu yıllarınız olsun...

kinik dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.