19 Eylül 2011

Hafif



Ar.sf.
1. Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı. 2. Güç veya yorucu olmayan, kolay: Hafif bir iş. 3. Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa: Hafif bir kadın. 4. Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek): “Onlar da akşam yemeğini pek hafif yerlerdi.” -S. F. Abasıyanık. 5. Kalınlığı veya yoğunluğu az olan: “Dışarıda yanan lambanın aydınlığıyla burası hafif bir karanlık içindeydi.” -M. Ş. Esendal. 6. Etkisi az olan, sert karşıtı: Hafif bir içki. 7. Önemli olmayan: Hafif bir ceza. 8. Çok dik olmayan (sırt, yokuş): “Hafif bir meyilden indik.” -H. R. Gürpınar. 9. Gücü az olan, belli belirsiz: “Yaprakların hafif iniltisi içinde, çalılıklar arasından geçerek de-nizaltının demir attığı koya doğru yaklaşıyoruz.” -E. M. Karakurt. 10. Sıkıntısız, ferah, rahat: Kendimi bugün çok hafif hissediyorum.

Güncel Türkçe Sözlük


Fon Müziği: Lilac Wine - Jeff Buckley

Hiç yorum yok: