
İnsanlar başlarına bir
şey geldiğinde, o bir
şey hele de biraz kötü bir
şey ise, bu sanki ilk kez olmuş ve sadece onların başına gelmiş hissine kapılıyor. Halbuki o
şey en az bin yıldır filan varolan bir
şey.
Şey işte... Tam adını koyamasan da söylediğinde herkesin anladığı...
Tüm
şeyler bir yerde duruyor bence, öylece bir yerde. Sonra sıraları geldiğinde, kimselere sezdirmeden çıkıyorlar yerlerinden, gidip kimi bulmaları gerekiyorsa buluyorlar.
Tüm hikâye bundan ibaretken, şu ömrü hayatta şaşıracak bir
şey de yok aslen. Bizi şaşırtan zamanlamaları belki. Beni artık o da şaşırtmıyor. Hiç beklemediğin bir anda, hiç beklemediğin bir
şey oluyor. Sen başka başka planlar yaparken hem de. Başka başka
şeyler planlarken sen, başka bir
şey oluyor. O
şeyin o an başka bir yerde olması gerektiğinden o an değil de bu an oluyor. Ya da belki de, o
şey o an kuytuda bir yerde dinleniyor. Her
şey keyfe keder. Her neyse o
şey geliyor, seni seçiyor, ne olacaksa oluyor. O
şeyin adı da bazen hayat oluyor. John Lennon’ın dediği gibi işte...
Her
şey bu kadar
şeyken, bu kadar bilindikken, herkes birbirine benzerken, farklı sıfatı her musallat olduğu dudakta ne yaparsan yap sakil duruyor.
Fon Müziği: Beautiful Boy - John Lennon