21 Haziran 2008

Şeytanın Gör Dediği...


Sabah kalkıp yüzümü yıkamak istemedim. Sanki yüzümü yıkamazsam uyumaya devam edebilirim gibi geldi. Ama çok da açtım. Sabahları kurt gibi aç olurum ben. Biraz cherry domates, biraz roka, zeytinyağı, limon, beyaz peynir, zeytinli ekmek ve tabii ki çay. Kahvaltımı hazırlarken içim hiç rahat değildi. Annemin çocukken söylediği bazı şeyler, geldim gidiyorum, aklımdan hâlâ çıkmıyor. Çocuğum olursa acaba ben de böyle şeyler söyleyecek miyim ona? Bilinçaltını kirletecek miyim benzer laflarla?

‘Yüzünü yıkamadan kahvaltıya gelme, geceleri şeytan yalar yüzümüzü, gözümüzü.’

Yalasın. Şeytan tüm gün boyunca benimle olsun. Hatta hiç gitmesin, hep benle kalsın.

Kahvaltımı ettim. Günün yarısı geride kaldı. Sokağa çıkmam gerek, bir üşengeçlik üzerimde. Yüzünü yıkamaya üşenen ben, nasıl olacak da gidip konser biletini alacak. Zor gözüküyor şeytanın yaladığı gözlerime bu iş şimdi.

Uçak biletimi aldım. Dört ay sürecek tatilim. Çok uzun. Deniz, güneş, kum vs derken bir geleceğim şehre sonbahar gelmiş. Severim dert değil.
Ama zaman geçerse, ya çok zaman geçerse, ya ben gittiğim yerden başka biri olarak dönersem. Yazık olur!...

Dışarı çıktım, akşamdan kalma ve şeytanın yaladığı yüzüme baktılar. Ben kendime baktım vitrinlerde. Birine baktım. Yıllar sonra birine baktım. Kendime kocaman kırmızı bir bavul satın aldım. Her şeyi içine koymaya kararlıydım. Sonra, sonra en sevdiğim kafeye gidip bir bloody mary ısmarladım. Ne de olsa çivi çiviyi sökerdi. Sökerdi di mi?

Onca çivinin ardından, ben biletimi gişede unuttum. Acele işe de karışan şeytanın bir bildiği vardır dedim, son bir sigara yaktım....

2 yorum:

Aydan Atlayan Kedi dedi ki...

Şeytan yalamış suratımı gün boyu tutmak isterim ben de, uykunun tatlı sıcaklığını gün boyu anımsamak niyetine... Bazı zamanlar iyi gelir gün boyu uykuyla böyle kolkola dolaşmak. Yarı uyur yarı uyanık... İki seçenek...

Karōshi dedi ki...

Ben uyumak isterim.. Hep uyuyayım ve uyanmayayım.. Ah Zizania'm.. Işınlansak şöyle bir beş yıl sonraya.. Arada kalan beş yıla hiç acımam ve ne çok zaman kaybetmişim demem.. Valla demem:)