19 Ocak 2009

Mor Patlıcan


Yatağa nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Tek hatırladığım çok üşüdüğüm. Bir de kendime devamlı ‘sus, sus, konuşma’ diye telkinde bulunduğum.
Bir ara sanki bir rüya gördüm. Büyük bir mutfakta, çelikten bir tezgahın üzerinde yatıyordum. Hemen yanı başımda sebzelerin saklandığı kocaman bir oda vardı. Hatırladığım tek sebze patlıcan. Mordu patlıcanlar. Mosmor.
‘Pink Floyd mu, The Beatles mı diye sormuşlardı. ‘Bob Dylan yok mu?’ dediğimde gülmüştü içlerinden biri. Benim en sevdiğim.
‘Hazır üzerimde çalışıyorken bir de hafızamı silsen ya’ demiştim iki gün önce ona. ‘Olur,’demişti, ‘Sen hatırlamak istemediklerini bir kağıda yaz, getir.’
Herkes sussun istiyordum, kendim de dahil. Gülümsemek içimden gelmediğinden, kimseyi görmek de istemiyordum. Lakin mecburdum.
‘Beni yalnız bırakın’ desem çok film repliği gibi olacaktı, gerek yoktu. Ama tek istediğim buydu.
Konuşmayalım, birbirimize hiç söz söylemeyelim. Ben söylemeden de anlatabilirim, eminim.
Dışarıda hava puslu. Oda sıcak. Hatta çok sıcak, kısacık askılı bir gecelik bile fazla geliyor. Çırılçıplak olmak istiyorum. Tenime hiçbir şey değmesin. Mümkün değil. Gelip gidenler var. Odaya girenler, çıkanlar.
Uyudum. Uyumadığım zamanlar da uyuyormuş gibi yaptım.
Akşama doğru, ‘Kendimi de mi sildim yanlışlıkla yoksa’ diye girdi odaya, elinde bir sürü dosya. Üzerini değiştirmişti. Belli ki bu steril duvarların ardına çıkacaktı birazdan. Sokaklarda insanların arasına karışacaktı. Dönüp dönüp bakarlardı ona şimdi kesin kadınlar. Güzel gözüküyordu. Güzel kokuyordu. Hem de çok.
Bir tek onunla konuşmak istiyordum. İçimden gelerek gülümsedim; ‘Yok, seni hatırlıyorum. Ama keşke The Beatles dinlediğin bilgisini silseydin.’
Güldü yine. Ya da ben güldüğünü sandım. Tam hatırlamıyorum.
Başucumdaki koltuğa oturdu. Uzun cümleler kurmadan anlattı durumu. Anladım. ‘Seninle bir akşam sinemaya gidelim mi’ dedi.
Cevap vermedim. Uzun uzun yüzüne baktım. Korktum. Ya omuzuna başımı koymak istersem diye korktum. Ya istersem...
Çok korktum. Sustum.

Fon Müziği: If You Want Me - Glen Hansard & Marketa Irglova

Hiç yorum yok: